top of page
Ruşen Eşref Yılmaz

Gerçeğin Zaferi

İSPANYOL YAZAR,TÜRK RESSAM DÖNMEZ HAKKINDA KİTAP YAZDI” Lütfen dikkat edin! Bu kitabı yazan herhangi biri değil. Ünlü İspanyol sanat yazarı ve felsefeci Nilo Casares’tir. Bu olay ülkemiz görsel sanatlar tarihinde ilkseldir ve sanatımızın dünyaya açılması noktasında bir olanağı vurguluyor.


Düzenlenmiş sanat piyasasının müzayedecileri, galericileri, küratörleri bu olaya nasıl bakar acaba? Sanatçımıza sahip mi çıkacaklar, yoksa başlarını kuma sokup, olayı gömezden gelerek değersizleştirecekler mi?

Kim nasıl düşünürse düşünsün, Yücel Dönmez avangart bir sanatçı. Sesini duyurmak için çırpınıyor, sanatıyla direniyor, karşı çıkışlarıyla gündem oluyor. Bir yandan kendini yok sayan unsurlara karşı savaşım verirken, öte yandan hatırlı kişi, ahpap dost ilişkileri üzerinden oluşturulan sanat ortamını provake ediyor. Ne ki, Türkiye’de onu gören yok, haykırışını duyan yok! Niçin acaba?


Kendisiyle ilgili birçok felsefeci ve sanat eleştirmenleri metinler yazdılar. Bunlardan ilk aklıma gelenler İsmail Tunalı ve Mehmet Ergüven’dir. Daha başkaları da yazacaktır mutlaka, gerçeğe varmak adına.


Ülkemizin sanat ortamı kirli ve parsellenmiş bir alandır. Özel gettolar oluşturulmuştur, atölyeler seri mal üretimi yapan fabrikalara dönüştürülmüştür, parasal hesaplara ve düşüncelere dayanır. Kaba ve dogmatik anlayışın elinde neredeyse cılkı çıkmıştır. Algıyla isim oluşturup ün, ünvan yaratarak, hiçlikten kuleler oluşturanlar müzelerin ve müzayedelerin başkişileridir, bize özgü yepyeni bir postmodern davranışın yaldız etiketli, ofset baskılı kitabını oluşturmaktadırlar. Görsel ve yazılı medya ellerinin altında olunca da “yürü kulum” dörtnala! Güldürünün ana karakter çizgilerini yansıtan böyle bir görünümün ortaya çıkması; geri kalmış ülkelerin sanatlarının da kapitalizmin sosyal ve ekonomik baskılarına göre biçimleniyor olmasındandır. Burjuva kuramcılarını da içine alan altın varakla süslenmiş bu perspektifin geleceği yoktur.


Taklitten ve aldatmacadan öteye gitmeyen, yapsatçı mantıkla oluşturulan işler sanat müzelerine doldurulurken; gerçek sanat yapıtlarının dışarda tutularak yazgısına bırakılması gerçeği silemez.


Sanat yapıtları bağımsız bir varoluşu imler, kendisinde ortaya çıkan doğrulukla nitelendirilir. Bu anlamda Yücel Dönmez’in kendi doğrusu, çağdaş sanat düzleminde yapıtlarına yönelip yerleşmiştir ki o, kendi varlığını açımlayan özgünlüğüdür. Bu gelişme dünya sanatına açılma noktasında varlığının olay olmasını getirmiştir, gelecek için bir işaret fişeğidir.


Sanatın kendine özgü bir yaşamsallığı vardır. Gerçeği en derin kuyulara kapatsanız bile, üstünü örtemezsiniz. Ayağa kalkar, haykırır, “buradayım” der. Günışığı karanlıkta filizlenir.


Yücel Dönmez, sanatının ana gövdesini geleneksel Türk-İslam sanatı üzerinden yapılandırmıştır. dolaysıyla soluğunu kendi kaynağından alır. Yaptığı sentezlerle, desen düzenlemeleri, renk, biçim, teknik özellikleri ve kendiliğinden akan fırça eylemiyle, estetik bir coşku düzleminde çağdaş, dinamik bir yoruma ulaşırken, biçimle içeriğin diyalektiğini kurmuştur.


Sanatçı, evrensel ilişkilerin içinde yer almaya aday bir konuma erişme yolunda benzersiz üslubuyla sanatının öznesi olarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu başarısı ülkemiz adına büyük bir onurdur, kendisini yürekten kutlarım. Yolu hep açık olsun...


16.04.2022

Ruşen Eşref Yılmaz

22 views

Comments


bottom of page